Merhaba
Sevgili Hay Dersim okurları;
Kültür sanat dergimiz Hay Dersim’in birinci sayısını sizlerle buluşturmuş olmanın heyecanı içinde hepinizi saygıyla selamlıyoruz.
Hay Dersim her türden soykırımın, katliamın karşısında net bir duruşla yayın hayatına başladı. Bu duruşuyla da devam edecektir. Bulunduğumuz coğrafyada bir çok ulusa karşı acımasızca soykırımlar gerçekleştirilmiştir. Soykırım denince akla sadece insanın kendisine yapılan katliamlar gelmemelidir. Bu katliamlar sonrasında o ulusun diline, kültürüne, inancına, gelenek ve göreneklerine yapılan müdahaleler, bunları yok etmeye yönelik atılan her adım, yapılan her türlü tahribat soykırımın bir parçası ve soykırımın devamıdır.
Dersim Hay Platformu’nun bir parçası olan Hay Dersim Kültür Sanat Dergisi işte bu soykırımların dünden bu güne tekrar yaşanmaması ve geçmişten günümüze ayakta kalmayı başarmış emanetlerin korunması, tescil ve restore edilmesi konusunda, gerekli çalışmaları yapmayı kendine görev edinmiştir. Dersim ermenileri ve dostları olarak “Dersim Hay Platformu”ile bir araya gelip tek vücut olmaya karar verdik.
Dünyanın her yerine dağılmış batı Ermenistanlı Ermeniler ve Dersim’de yerelde yaşayan etnik Ermeniler ve dostları ile bağları güçlendirip kültürel faaliyetler ile etnik ermeni kimlik ve kültürünü Dersimde özgünce yaşanması ve ifade edilmesine katkıda bulunmak. Avrupa’da , Amerika’da, Rusya’da , Fransa’daki Ermenilerin, Ermenistan ve Karabağ da olduğu gibi Dersim’de evlerinde gibi ağırlanmasını istiyoruz. Bu alanda yapılacak çalışmalar için, elinde bilgi belge olan tüm dostlarımızın, bilgilerini bizimle paylaşmasını ve bu çalışmalarda bizlere omuz vermelerini beklemekteyiz. Bu toprakları terk edip gitmek zorunda kalanlar, gitmeye zorlananlar bizim atalarımızın komşularıydılar. Onların anılarına, hatıralarına, geride bıraktıklarına sahip çıkmak korumak bizim komşuluk görevimizdir. Çünkü onların torunları dünyanın çeşitli yerlerinde vatansız olarak yaşamaktadırlar. Sayıları onbir milyonun üstünde olan bu dostlarımız; Dersim’li, Van’lı, Diyarbakır’lı, Muş’lu, Maraş’lı, Erzurum’lu vs. dedelerinin köylerinin isimlerini bilmekteler. Fakat hiç buraları görmediler. Yaşadıkları ülkede vatandaşlar. Burada bir vatanları var, biliyorlar ama kimlikleri yok. Bizler yapacağımız doğru çalışmalarla bu insanları buralara davet edebiliriz. Atalarının yaşadığı bu topraklara ayak basmalarını, buraları ziyaret etmelerini sağlayabiliriz. Halklar arasında sorun olmadığını biliyoruz. Bu inançla halkların kardeşliğine karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.
Bu yazı yorumlara kapalı, ama trackback'ler ve pingback'ler açık.