Halkımız nerede ve nasıl doğdu? Bağımsız bir etnisite (etnik grup) olarak ne zaman şekillendi? Eski yazılı ya da sözlü kaynaklarda ve anıtlarda halkımızdan ilk olarak ne zaman bahsedildi? Bu soruların cevaplarını bulmak için öncelikle eski ve ortaçağdaki
destanlara, sonra ise bu konu hakkındaki bilimsel çalışmalara bakmalıyız.
Ermeni Halkının Doğuşunu Konu Alan Destanlar: Ermeni halkının nerede ve nasıl doğduğu ve kökleri hakkında eski ve orta çağlarda birçok destan yazıldı. Ermeni destanı antik çağlarda yazılmış ve bize Movses Khorenatsi’nin “Ermeni Tarihi” adlı çalışması sayesinde ulaşmıştır.
Hristiyanlık öncesi zamanlarda, atalarımız bir destan kahramanı olan Hayk (Hayg) Nahaped soyundan geldiğimize inanıyorlardı. “İlk Tanrılar devasa ve korkunçtular. Onlar sayesinde dünyaya iyilik geldi, bolluk geldi, insan nesli gelişti. Devlerin soyundan insanlar türedi, Onlardan biri de Hayktı…”
Antik güney Mezopotamya (Sümer-Akad) bölgesinde bulunan çivi yazıtlarına göre, Ermeni Yüksek Yaylası’nın en eski devleti Aratta’nın (M.Ö. XXVIII-XXVII. yy) yönetici tanrısı Hayktı. Hayk, bilgelik ve kozmik suların tanrısı Hay(a) tanrısının oğlu olduğunu görüyoruz. Hay(a) tanrısı ibadeti Ermeni Yüksek Platosunda bulunan Fırat ve Dicle nehirlerinin kökenleri ile bağlantılar taşıyor. Hay(a)’nın bu nehirleri yaratan Tanrı olarak tasvir edilmesi tesadüf değil.
301. yılında zorla Hristiyanlık devlet dini haline geldi. Hristiyanlık öncesinde kalan herşey yasaklandı ya da Hristiyanlık inancına uygun şekilde yeniden kurgulandı.
İncil’in ilk bölümü Tekvin’e göre, tüm uluslar Nuh’un üç oğlu Yafes, Ham ve Sam’dan geldiler. Bu şartlar altında, Hristiyanlık öncesi “Ermenilerin Yaratılış Destanı” İncil’in referanslarına ayarlandı. Yeni bir destan yaratıldı. Bu destana göre Hayk Nuh’un oğullarından Habet’in (Yafes) soyundan geliyordu ve Torgom’un oğluydu. (İncil’de Torgom Antik Ermeni Krallıklardan biri olan Torgoma’nın kurucusu olarak kabul ediliyor. Torgoma Krallığı Fırat’ın yukarı havzasında M.Ö. XX-XVIII. yüzyıllarından beri bahsediliyor). Bu nedenle Ermeni ortaçağ yazılı kaynaklarında Ermenilere Habetten-doğan (Habetatsin), Torgomdan-doğan (Torgomatsin) ve “Torgomyan ulusu” isimleri verilmiştir.
Ermenilerin Yaratılış Destanı’nın yenilenmiş, Hristiyanlığa uyarlanmış haline göre Ermeniler yine kendi vatanları ve aynı zamanda tüm insanlığın ortaya çıktığı Ermeni Platosunun ilk otokton halkıdır.
“Hayk ve Bel” destanı, Ermenilerin Yaratılış Destanının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Bu efsanede Antik Mezopotamya ve Ermeni Yüksek Platosunda süren çatışmalar anlatılmıştır. Geleneğe göre, Hayk, kötü Bele karşı gelip onu yendiği günden bu yana, gerçek Ermeni Takvimi kullanılmaya başlandı. Gevond Alişan gerçek olmayan kilisenin istegine göre tarihin M.Ö. 2492 yılının Ağustos 11 olduğunu söyler. (Bu konu hakkında gerçek hesaplamalar bulunmaktadır.)
Ermenilerin Yaratılış Destan’ına göre, Hayk’tan yola çıkarak halkımıza “Hay” (Ermeni) ve ülkemize “Hayk, Hayastan” (Ermenistan) adı verildi. Hayk’ın torunu Aram’ın isimi ile Ermenistan’a “Armenia” ve Ermenilere “Armen” denmeye başlandı.
“Hayk ve Bel Savaşı” (İtalyan ressam J. Dzasso, 1885)
Hayk ve Haykazun adları birçok yer adına ilham oldu. Aramais adından Armavir, Yerast adından Yerask (Aras) nehri, Şara adından Şirak, Amasya adından Masis Dağı ve Masyatsotn kırsalı, Geğam adından Geğama veya Geğarkunyats denizi (Sevan Gölü) ve Geğarkunik Eyaleti, Sisak adından Sisakan (Syunik) bölgesi, “Güzel Ara” adından Ayrarat vesaire.
Ermenilerin yaratılışı hakkında farklı efsaneler; Yunanca, İbranice, Gürcüce ve Arapça dillerinde de kaleme alınmıştır. Bu efsanelerde Ermenilerden genel olarak olumlu olarak bahsedilmiş, Ermeniler ile akraba olunmasının arzu edilmesi gerektiği anlatılırken bunun ayrıca onur verici olduğu vurgulanmıştır.
Avrupalılar tarafından yazılmış destanlar da öncekilere benzer özelikler gösterirken, bu destanların ayrıca sözü geçen halkların kendi kökenlerini Ermenilere bağladıkları görülmektedir.
IX. yüzyılda yazılmış, Anglo-Sakson Vakayinamesinde “Britanya adalarının ilk yerli halkı olan Bretonlar Ermenistan’dan gelmişlerdi” denir. Bavyera Vakayinamesinde “Anno Şarkısı”, “Roland Şarkısı” ve diğer ortaçağ kaynaklarına göre, Bavyeralılar da Nuh’un Gemisinin Ararat dağlarına oturduğu ülke olan Ermenistan’dan gelmişlerdi.
Basklar da yine kökenlerini Ermenistan’a bağlamaktadırlar. Ermenistan hakkında bazı ilginç kayıtlara, Rus destanlarında (bilina) rastlanabilir. Bu kaynaklarda oldukça övülen, Rusların en sevdiği kahramanlardan, İlya Muromets, gücünü büyük kardeşi “Ararat dağlarından gelen” Svyatogorits’den alır.
Modern Tarih Anlayışına Göre Ermenilerin Yaratılışı Konusu: V. yüzyıldan XIX. yüzyılın yarılarına kadar, Ermenilerin Yaratılışı konusunda temel alınan en önemli kaynak Movses Khorenatsi’nin “Ermeni Tarihi” çalışmasında anlattığı Ermeni “Hristiyan Destanıydı”.
Sümer mührü (M.Ö. III. binyıl): Tanrı Hay(a) Fırat ve Dicle nehirlerini yaratırken tasvir edilmiş
XIX. yüzyılda bilim konusunda yeni tezler ortaya atılmaya başlandı. Ermeni halkının ilk olarak nerede yaşadığı ve hatta hangi bölgenin yerlisi olduğu bile soru işareti altına alındı. Ama çok kısa bir süre sonra bu kuşkuların temelsiz ve yersiz olduğu kanıtlandı.
1980’lerin başından itibaren Hint-Avrupa vatanının M.Ö. V-IV. binyıllar arasında Ön Asya’nın doğusu olduğu doğruladı. Daha net söylemek gerekirse Ermeni Yüksek Yaylasın da, Küçük Asya’nın doğusunda ve Kuzey Mezopotamya ve İran platosunun kuzey-batı doğu bölgeleri olduğu ortaya çıktı. Kısaca Hint-Avrupa’nın ilk vatanının Ermenilerin yaşadığı ve devletler kurduğu alanda ortaya çıktığı kanıtlandı.
Ermenistan ve Ermenilerle İlgili Eski Tarihi Bilgiler: Bugüne kadar, Ermeni Yüksek Yaylası hakkındaki en eski bilgiler M.Ö. XXVIII-XXVII. yüzyıllarına ait Sümer kayıtlarında bulunmaktadır. Bu kayıtlarda Aratta devletinden bahsedilirken, Ararat’ın aslında Aratta olduğu, zaman içinde Ararat’a dönüştüğü söylenmektedir.
M.Ö. XXVI. yüzyıldan beri, Mezopotamya’ya ait tarihi metinlerde Hay(a) tanrısından, aynı ismi taşıyan ülkeden ve bu ülkenin halkından bahsedilmiştir.
Farklı halkların bizi ve ülkemizi en çok Armenia (Ermenistan) ve Armen (Ermeni) isimleri ile tanıdıkları bilinmektedir. M.Ö. 24-23 yüzyıllardan başlayarak Ermeni Yüksek Platosu’nu Armenian’ın eski ve farklı versiyonları olan “Armani”, “Armi” ve “Aram” şeklinde adlandırılmıştır.
Ebla (Kuzey Suriye) M.Ö. XXIV-XXIII. yüzyıllardan kalan kayıtlarda Armi Ülkesinde yaşayan Hayaya’nın (Ermenilerin) çocuklarından bahsetmektedir.
Böylece, M.Ö. XXVIII. yüzyıllarda Ermeni Yaylasında Ermenistan ve Ermenilere verilen temel isimler Aratta, Haya ve Armani, günümüzde ise hala, Ararat, Hayk (Ermenistan) ve Armenia olarak kullanılmaktadır.
Bugün, biz Ermenilerin Hint-Avrupa halklarının ana gekirdeği olduğu ve yaklaşık M.Ö. 4000 yılda (bazı yeni araştırmalara göre M.Ö. 6000’nin ilk yarısında ) O günlerden başlayarak Ermeni halkının etnik ve devletleşme süreci başladı. M.Ö. üçbininci yılın ikinci yarısında ise Ermeniler beraberce büyük-birleşik devletler kurmaya başladılar.
Kaynak: Yerevan Devlet Üniversitesi Ermenistan Tarihi
Bu yazı yorumlara kapalı, ama trackback'ler ve pingback'ler açık.